Küçük Mehmet ve Hediye Kur’an
Küçük Mehmet, şehrin kenar mahallelerinden birinde yaşayan, 8 yaşında meraklı bir çocuktu. En büyük hayali, babası gibi Kur’an okuyabilmekti. Babası çoğu akşam yemeklerinden sonra oturur, Mehmet’e Kur’an’dan bir ayet okur ve anlamını açıklardı. Mehmet her defasında o kadar etkilenirdi ki bir gün kendisinin de okuyabileceği günleri hayal ederdi.
Bir akşam babası ona çok güzel bir hediye verdi. Bir çocuk için tasarlanmış, rengi renkli ve hafif bir Kur’an-ı Kerim. Mehmet mutluluktan ne yapacağını şaşırdı. Babası, “Mehmet, bu senin ilk Kur’an’ın. Ama onunla başlamadan önce sabırlı ve azimli olman gerektiğini unutma,” dedi.
O günden sonra Mehmet, her akşam babasıyla oturup harfleri öğrenmeye başladı. Harfleri öğrenmek bazen zorlayıcı oluyordu ama Mehmet’in hevesi hiç kırılmıyordu. Annesi ona zaman zaman tatlı bir ödül yapar, çikolatalı kek pişirirdi. Mehmet bu anlarda ailesinin sevgisini yüreğinde hisseder, daha da şevkle çalışırdı.
Bir gün Mehmet, Kur’an’daki ilk ayetini okumayı başardı. “Bismillahirrahmanirrahim” dediği anda, babasının gözleri doldu. Babası ona sarıldı ve, “Oğlum, bugün Allah’ın izniyle büyük bir adım attın. Bu kelimeler hayatın boyunca sana rehber olacak,” dedi.
Mehmet her gün bir ayet öğrenmeye ve anlamını babasıyla tartışmaya başladı. Mesela, “İyilik yapana iyilikle karşılık verilmez mi?” (Rahman Suresi, 60) ayetini okuduğunda, babası ona iyiliğin sadece ıyı bir insan olmak için değil, Allah’a yakın olmanın da bir yolu olduğunu anlattı. Mehmet, okulda arkadaşına defterini verip yardımcı olurken bu ayeti hatırladı.
Aylar geçti. Mehmet artık Kur’an’ı baştan sona okuyabilen bir çocuk oldu. Bu süreçte hem sabrın, hem sevginin, hem de şükür etmenin ne kadar önemli olduğunu anlamıştı.
Bir akşam annesi ona, “Mehmet, çocukların içinde Kur’an okumayı bilen biri olduğun için ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?” dedi. Mehmet gülümseyerek cevap verdi: “Bu sadece benim başarım değil anne. Siz bana sevginizle sabırla yardımcı oldunuz. Kur’an’ı öğrendim ama sevgiyi de sizden öğrendim.”
Mehmet artık sadece Kur’an okuyan değil, onu yaşayan bir çocuktu. O gün anladı ki, sevgi, sabır ve şükür, insana Allah’a yakınlaşmanın en güzel yollarını açıyordu.