Orman Festivali: Minik Sincap’ın Büyük Fedakârlığı
Bir zamanlar, geniş bir ormanda her yıl düzenlenen büyük bir festival vardı. Bu festival, orman sakinleri için en heyecanlı zamanlardan biriydi. Hayvanlar haftalar öncesinden hazırlık yapar, en güzel yiyeceklerini ve hediyelerini getirirdi. Ağaçlar rengârenk süslenir, kuşlar şarkılar söylerdi. Orman, tam bir bayram yerine dönüşürdü.
Minik Sincap, bu festivali her yıl sabırsızlıkla beklerdi. Küçük ama çevik olan bu sincap, festivalin en çalışkan üyelerinden biriydi. Yuvasından orman meydanına kadar koşar, dallardan düşen süsleri toplar ve ormanı süslemeye yardım ederdi. Ancak bu yıl festival yaklaşırken ormanda bir sorun baş göstermişti.
Ormanın ortasındaki gölette, festivalin en güzel anı olan “Büyük Yansıma Gecesi” düzenlenirdi. Bu gece, hayvanlar göletin etrafında toplanır, yıldızlar suya yansıdığında dilek tutardı. Ancak bu yıl göletin suyu azalmıştı. Yazın kurak geçmesi ve yağmurların gelmemesi yüzünden gölet neredeyse kuruma noktasına gelmişti.
Hayvanlar bu duruma çok üzüldüler. “Gölet olmadan Büyük Yansıma Gecesi nasıl olacak?” diye endişelendiler. Herkes çözüm arıyordu, ama kimse bir şey yapamıyordu. Minik Sincap, bu durumu duyunca derin bir nefes aldı. “Bir şeyler yapmalıyım,” diye düşündü.
Minik Sincap’ın Planı
Minik Sincap, ormanın uzak bir köşesinde büyük bir pınar olduğunu hatırladı. Bu pınarın suyu soğuk ve tertemizdi. Eğer pınardan su taşınabilirse gölet yeniden dolabilirdi. Ancak pınar ormanın diğer ucundaydı ve oraya gidip gelmek hem çok zaman alırdı hem de çok yorucu olurdu.
Sincap, yuvadan küçük bir ceviz kabuğu aldı ve onu su taşımak için bir kap gibi kullanmaya karar verdi. Her seferinde azıcık su taşıyabilecek olsa da pes etmedi. Sabahın erken saatlerinde yola çıktı. Pınara ulaştığında ceviz kabuğunu suyla doldurdu ve gölete doğru koşmaya başladı.
Bir gün, iki gün, üç gün… Minik Sincap hiç durmadan çalıştı. Gündüzleri su taşıyor, geceleri biraz uyuyup tekrar işe koyuluyordu. Diğer hayvanlar onun bu çabasını görünce şaşkınlıkla izliyor, bazen ona yardım etmeye çalışıyorlardı. Ancak Minik Sincap, “Hepimiz bir araya gelirsek başarabiliriz,” diyerek hayvanları cesaretlendirdi.
Büyük Gün
Festival günü geldiğinde gölet neredeyse tamamen dolmuştu. Minik Sincap ve diğer hayvanlar göletin kenarına oturup yıldızların suya yansımasını izlediler. Yıldızlar, göletin yüzeyinde dans eder gibi parlıyordu. Hayvanlar dileklerini tutarken Minik Sincap’a teşekkür etmeyi unutmadılar.
Orman halkı o günden sonra Minik Sincap’ı bir kahraman olarak gördü. Onun fedakârlığı ve azmi, ormanın ne kadar güçlü bir aile olduğunu herkese hatırlatmıştı.
Minik Sincap ise mutlulukla gülümsedi. “Dostluk ve dayanışma her şeyden önemlidir,” diye düşündü. Bu güzel festivalde, küçük bir sincabın büyük bir fark yaratabileceğini herkes öğrenmiş oldu.