Merhamet Ağacı: Küçük Hasan’ın Büyük Kalbi Çocuk Hikayesi
Küçük Hasan, köyün en sevilen çocuklarından biriydi. Her sabah erkenden kalkar, bahçesindeki meyve ağacıyla ilgilenirdi. Bu ağaç, Hasan’ın dedesinden kalma bir hatıraydı ve dallarından meyve toplamak, Hasan için hem bir eğlence hem de bir sorumluluktu.
Bir gün, köye yeni bir aile taşındı. Hasan, yeni komşularını merak etti ve evlerine gidip kendini tanıttı. Ailenin çocuklarından biri olan Zeynep, Hasan’dan biraz daha küçüktü ve çok çekingen biriydi. Hasan, onunla arkadaş olmak için elinden geleni yaptı ama Zeynep ilk başta pek konuşmak istemedi. Hasan, onun neden bu kadar üzgün olduğunu anlamaya çalıştı ve sonunda öğrendi ki Zeynep’in ailesi zor zamanlardan geçiyordu.
Ertesi sabah, Hasan bahçesindeki meyveleri toplarken aklına bir fikir geldi. Topladığı meyvelerden bir sepet yaparak Zeynep ve ailesine hediye etmeye karar verdi. Sepeti hazırladıktan sonra Zeynep’lerin kapısına gitti ve hediyesini uzattı. Zeynep’in gözleri mutlulukla parladı ve ilk kez Hasan’a geniş bir gülümsemeyle teşekkür etti.
O gün Zeynep ve Hasan, bahçedeki ağacın altına oturup saatlerce konuştular. Hasan, dedesinden öğrendiği merhamet ve paylaşma öykülerini anlattı. “Dedem hep derdi ki, birçok meyve veren bu ağaç gibi olmalıyız. Ne kadar paylaşırsak, o kadar büyür ve güzelleşiriz,” dedi Hasan.
Zeynep, bu sözlerden çok etkilendi ve o günden sonra Hasan ile birlikte çevrelerindeki insanlara yardım etmeye başladı. Birlikte köydeki diğer çocuklara oyunlar organize ettiler, yardıma ihtiyacı olanlara destek oldular. Hasan’ın merhameti ve Zeynep’in cesareti, köydeki herkese örnek oldu.
Yıllar sonra, Hasan’ın bahçesindeki ağaç büyümeye ve daha fazla meyve vermeye devam etti. O ağaç, köy halkının gözünde sadece bir meyve ağacı değil, aynı zamanda merhamet ve paylaşmanın sembolü oldu.