Minik Ayşe, akşam yatmadan önce odasında oynadığı oyuncakları topladı. Annesi ona hep, “Yatmadan önce odanı düzene koyarsan sabaha daha huzurlu uyanırsın,” derdi. Ayşe, son oyuncak ayıyı da yerine koyduktan sonra yatığına oturdu ve ellerini birleştirip şöyle dedi:
“Allah’ım, bugün büyükannemle vakit geçirip yeni bir masal öğrendiğim için çok mutluyum. Bana bu güzel günü yaşattığın için çok teşekkür ederim. Lütfen bütün sevdiklerimi koru ve onlara güzel rüyalar gönder. Amin.”
Ayşe’nin dua ederken içi huzurla doldu. Annesi odasına geldi ve onun yatağına oturdu. “Bugün dua etmeyi unutmamış olman beni çok mutlu etti,” dedi annesi. Şefkatle Ayşe’nin saçlarını okşarken, “Biliyor musun, dua etmek sadece Allah’a bir şükür değil, aynı zamanda kalbimizi temizlemeye de yardımcı olur. Sen şükrettikçe hayatının ne kadar güzel olduğunu fark edeceksin,” diye ekledi.
Ayşe annesine bakarak, “Anne, dua ederken Allah’a söylediğim her şey gökyüzüne mi gidiyor?” diye sordu.
Annesi gülümseyerek, “Evet canım, duaların gökyüzüne uçar gibi Allah’a ulaşır. Allah bizim iyi dileklerimizi ve şükürlerimizi hep duyar. Bu yüzden dualarınızın samimi ve içten olması çok önemlidir,” dedi.
Ayşe, annesinin sözleriyle iyice rahatladı. Gözlerini kapatmadan önce, yarın da yeni bir günün şükrüyle uyanacağını düşünüyordu. O gece rüyasında bulutların üzerinde uçan dualarını ve güzel bir bahçede oynayan insanlara ulaşan huzuru gördü. Uyandığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
“Teşekkür etmek ne kadar güzel bir duygu,” diye fısıldadı Ayşe ve yeni bir günü heyecanla karşılamaya hazırlanırken, Allah’a tekrar şükür için dua etti.
